Tıbbi olarak pilonidal sinus olarak bilinen sağlık sorunu halk arasında kıl dönmesi olarak bilinmektedir. Kıl dönmesi hastalığı erkeklerde kadınlardan 3 4 kat daha fazla görülen bir sağlık sorunudur. En sık 15-35 yaş arası erkeklerde görülmektedir. 45 yaşından sonra ise nadiren görülmektedir. (1) Yaygın olan bu hastalığın tedavisinde uygulanan farklı teknikler bulunmaktadır. Farklı tedavilerin bulunması hastaların aklına en iyi, en etkili, en kolay, tedavi hangisidir gibi soruları getirmektedir. Bu yazımızda tedavi tekniklerini ayrıntılı olarak ele alıp avantajlı ve dezavantajlı yönlerinden bahsedeceğiz.
Kıl Dönmesi Tedavisinde Kullanılan Tedavi Uygulamaları Nelerdir?
Kıl dönmesi vücuttan kopan ve düşen saç, kıl gibi yabancı maddelerin sürtünmeye bağlı olarak kuyruk sokumu bölgesinden derinin altına geçmesidir. Deri altında biriken kıllar vücut tarafından kendini korumak amacıyla bir kapsül içerisine hapsedilir. Tedavide amaç kapsülün vücuttan çıkarılmasıdır.
Kıl dönmesi tedavisi için kullanılan teknikler 3 ana başlık altında incelenmektedir. Bunlar klasik ameliyatlar, çağdaş ameliyatlar ve ameliyatsız tekniklerdir.
Klasik ameliyatlarda en sık tercih edilen Flap tekniğidir. Çağdaş ameliyatların ve ameliyatsız tekniklerin ortaya çıkması hasta konforunun düşük olduğu klasik yöntemlere olan talebi azaltmıştır. Günümüzde klasik ameliyatları uygulayan hekim sayısı giderek azalmaktadır.
Çağdaş ameliyat olarak ise bascom ve mikro sinüsektomi teknikleri uygulanmaktadır.
Ameliyatsız olarak fenol, gümüş nitrat, sinüsotomi ve lazer teknikleri uygulanmaktadır. Fenol ve gümüş nitrat tedavilerinin başarı oranı düşük ve tekrar riski yüksektir. Bu nedenle yazımızda tedaviler arasında bu tedavilere yer verilmemiştir.
Ameliyatsız tekniklerden başarı oranları yüksek, tekrar riski düşük olan sinüsotomi ve lazer tekniklerine yer verilmiştir.
En İyi Kıl Dönmesi Tedavisi Nasıl Belirlenir?
Uygulanacak tedavinin verimi değerlendirilirken dikkat edilmesi gerekn hususlar şunlardır; kesi miktarı, tekrar etme riski, başarı oranı, kıl dönmesi kapsülünün çıkarılması, işe ve sosyal hayata dönüş süresi ve tedavi sonrasında uygulanacak bakımdır.
Başarılı ve hasta konforu yüksek bir tedavi için kesi miktarının minimal olmalı ya da hiç kesi yapılmadan ameliyatsız tekniklerle tedavi uygulanmalıdır.
Kesi miktarı ne kadar fazla olursa hasta konforu o kadar düşer ve iyileşme süreci uzar. Ayrıca tedavi sonrasında ekstra bakım gerektirir. Bu durumda hastanın sosyal hayata dönüş süresinin uzamasına neden olur. Bu nedenle tedavi tercihi yapılırken mutlaka kesi miktarı az olan veya kesi yapılmadan uygulanan tedaviler tercih edilmelidir.
Hasta konforunun en yüksek olduğu tedaviler ameliyatsız tedavilerdir. Bu nedenle öncelik sorununun ameliyatsız çözümü olmalıdır. Hastaların %90 civarının tedavisi ameliyatsız tekniklerle yapılabilmektedir. Ancak ilerlemiş vakıalarda ameliyatsız tedaviler yetersiz kalmaktadır. Bu tür durumlarda ise tedavi tercih edilirken minimal kesi uygulanan tedaviler tercih edilmelidir.
Klasik Kıl Dönmesi Ameliyatları
Klasik tedavilerin uygulayıcısı giderek azalmaktadır. Klasik ameliyatlardan en sık uygulananlar ise açık bırakma ve flap ameliyatlarıdır.
Açık Bırakma Tekniği
Bu teknikte kıl dönmesi kapsülünün bulunduğu alan genişçe çıkarılır. Açık kalan alanın kendi kendine dolması için bırakılır. İyileşme süreci oldukça meşakkatlidir. Her gün pansuman yapılması gerekir.
Yaranın tamamen iyileşmesi 6 ay kadar bir zaman alabilir. Ve bu süreçte düzenli pansuman gerekir. Ancak hasta yaklaşık 1 hafta sonrasında işine dönebilir. Yaklaşık 25 dakika gibi bir sürede bölgesel uyuşturma ile yapılır. Açık yara olması nedeniyle iltihap ve kötü koku oluşabilir. İlk zamanlar kanama görülebilir. Zorlu bir operasyon olması nedeniyle ciddi boyutlu ağrıya neden olabilir.
Hasta konforunun düşük, kesi miktarının çok olması nedeniyle önerilen bir teknik değildir.
Flap Ameliyatı
Bu teknikte kıl dönmesinin olduğu alan genişçe çıkarılır. Çıkarılan alana yan kısımlarda bulunan sağlıklı doku eklenerek dikilir. Kesilen ve dikilen parçanın şekline göre farklı isimlerle de anılmaktadır. Yaklaşık olarak 10-12 cm lik bir alanda kesme ve dikme işlemi yapılması nedeniyle estetik açıdan oldukça rahatsız edici bir görüntüye neden olur.
Zorlu bir ameliyat olmasına karşın tekrar etme riski azdır. Bunun nedeni ise bölgeye sağlıklı doku dikilmiş olmasıdır. Ancak uygulama ve hasta konforu açısından tavsiye edilmeyen bir tekniktir. Narkozla yapılması nedeniyle büyük çaplı olarak sayılan ameliyatların bütün yan etkilerinin görülme riski bulunmaktadır.
Çağdaş Kıl Dönmesi Ameliyatları
Bascom Ameliyatı
Tıbbi olarak 0.5 mm üzerinde kesi ile yapılan işlemler ameliyat olarak kabul edilmektedir. Bascom tekniğinde kesi az olmasına rağmen 0.5 mm den büyük olması nedeniyle ameliyat olarak nitelendirilmektedir.
Bascom ameliyatında kesi miktarı diğer ameliyatlara göre oldukça azdır. Diğer ameliyatlarda kıl dönmesi çevresindeki dokularla birlikte çıkarılmaktadır. Bascom ameliyatında ise amaç daha az kesi ile kıl kapsülünün çıkartılmasıdır. Kesinin az olması sayesinde oluşabilecek riskler diğer uygulamalara nazaran oldukça hafif düzeylidir. Narkoza ihtiyaç duyulmadan bölgesel uyuşturma ile yapılabilir. Bu sayede hastalar gündelik hayatına kısa sürede dönebilir.
Microsinüsektomi Ameliyatı
Kıl dönmesi tedavisinde yapılan ameliyatlar arasında en az kesiyle yapılandır. Flap ve açık bırakma yöntemlerinde 7-10 cm arasında kesi yapılırken microsinüsektomi uygulamasında yalnızca 2 cm lik bir kesi açılarak kıl dönmesi kapsülü vücuttan çıkartılır. Kesinin minimal olması sayesinde hasta konforu oldukça yüksektir. 10 dakika süren bir işlem sonrasında hasta 15 dakika dinlendikten sonra gündelik hayatına dönebilir. Klasik ameliyatlarda ise hastanın minimum 1 hafta dinlemesi gerekir. İşlem sonrasında herhangi bir pansuman ve özel bakıma gerek duyulmaz.
Microsinüsektomi ameliyatında kıl kapsülü çıkarılması sayesinde hastalığın tekrar etme riski oldukça azdır.
Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi
Ameliyatsız olarak uygulanan tedavilerden başarı oranları en yüksek olanlar sinüsotomi ve lazer teknikleridir. Her iki işlemde de herhangi bir kesi uygulanmadan kıl dönmesi tedavisi yapılmaktadır.
Sinüsotomi
Sinüstomi tekniği radyo frekans ve punch cihazı yardımı ile kıl giriş delikleri genişletilerek uygulanan bir tedavidir. Tedavi için kıl giriş deliklerinin çevresinin lokal olarak uyuşturulması yeterlidir.
Uyuşturma işlemi sonrasında radyo frekans cihazı ve punch aleti yardımı ile delikler genişletilir. Sonrasında küretler yardımı ile deliklerin içi yani sinüs boşluğu temizlenir. Temizlik sonrasında sinüs boşluğu antiseptik solüsyonlarla yıkanarak tedavi tamamlanır.
Tedavi yaklaşık 10 dakika kadar bir sürede tamamlanmaktadır. Tedavi sonrasında hasta 10 dakika dinlenerek gündelik hayatına dönebilmektedir.
Başarı oranı yüksek, tekrar riski düşük olan bir tedavi tekniğidir. Hasta konforunun da yüksek olması tedaviye olan talebin artmasını sağlamıştır. Ameliyat korkusu olan hastalar için ideal bir yöntemdir.
Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisi
2000li yılların başından beri lazer cihazı pek çok sağlık sorununun çözümünde aktif olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde kıl dönmesi tedavisi de lazer cihazı sayesinde ameliyatsız bir şekilde kolaylıkla tedavi edilebilmektedir.
Lazer tedavisi için de tıpkı sinüsotomi tekniğinde olduğu gibi bölgesel uyuşturma yapılması yeterlidir.Sonrasında kıl giriş delikleri dermal punch yardımı ile genişletilir. Genişletilen deliklerden küret yardımı ile girilerek sinüs boşluğu temizlenir.
Temizleme işleminden sonra lazer cihazının ince ucu ile kıl giriş deliklerinden ve varsa apse çıkış deliğinden girilerek sinus boşluğu her açıdan etki edecek şekilde lazer ışını ile yakılır. Aynı şekilde kıl giriş delikleri de yakılır. Bu sayede sinüs boşluğu ve kıl giriş delikleri kapatılmış olur.
Lazer ışını ile deliklerin yakılması sayesinde hastalığın tekrar riski en aza indirilmiş olur. Tedavi 10-15 dakika içerisinde tamamlanır. Hasta 15 dakika kadar dinlendikten sonra gündelik hayatına dönebilir.
Lazerle tedavinin etkinliğinin araştırıldığı bir çalışmada 237 kıl dönmesi hastası incelenmiştir. Araştırma sonucunda lazer tedavisinin başarı oranının yüksek ve uzun vadede nüks etme riskinin az olduğu tespit edilmiştir. 237 hastadan yalnızca 17 tanesinin lazerle tedaviye uygun olmadığı tespit edilmiştir. (2)
Kimler Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi Olabilir?
Çok ilerlemiş vakılar hariç bütün hastalar ameliyatsız tekniklerle tedavi olabilmektedir. Yapılan araştırmalar kıl dönmesi hastalarının ortalama %90ının ameliyatsız bir şekilde tedavi olabildiğini tespit etmiştir.
Kıl Dönmesi Tedavisi İçin Hangi Doktora Gidilir?
Makat bölgesinde ortaya çıkan hastalıklar genel cerrahlar tarafından yapılmaktadır. Ancak her genel cerrah makat bölgesinde ortaya çıkan hastalıklar hakkında ayrıntılı bilgi ve uzmanlığa sahip olmayabilir. Genel cerrahinin bir alt branşı olan proktoloji yani makat bölgesi hastalıkları branşı tercih edilmelidir.
Özellikle güncel yöntemler proktoloji uzmanlarınca uygulanmaktadır. Bu nedenle doktor tercih edilirken genel cerrah olsa bile anal bölge hastalıklarında uzmanlığı olup olmadığının araştırılması tavsiye edilir. Bu sayede güncel olmayan bir tedavi ile ameliyat olmak zorunda kalınmaz.
Referanslar
1. Bakanlığı, S., & Mehmet, F. S. LİMBERG FLEP TEKNİĞİ UYGULANAN PİLONİDAL SİNÜS HASTALIĞINDA DREN KULLANIMININ ETKİNLİĞİ.2.Pappas, A. F., & Christodoulou, D. K. (2018). A new minimally invasive treatment of pilonidal sinus disease with the use of a diode laser: a prospective large series of patients. Colorectal Disease, 20(8), O207-O214.